Kronik hastalık uzun zaman süregelen, tam olarak iyileşmesi mümkün olmayan, genellikle yavaş ilerleyen, çoğu kez kalıcı sakatlıklar bırakan bir hastalıktır.
Felç, kanser, Koah, Crohn hastalığı, kronik karaciğer ve böbrek yetmezliği gibi hastalıklar bu hastalıklara örnek olarak verilebilir. Kronik hastalıkların tıbbi tedavisi bu hastalıkların gidişatını yavaşlatmaya ve hastalığa bağlı olarak ortaya çıkan belirtileri azaltmaya odaklanmaktadır. Bu doğrultuda hastalar yaşam tarzında değişiklikler yapmaya (örneğin, diyet ve fiziksel aktivite), ilaç kullanmaya ve düzenli olarak bedensel işlevlerin görevini üstlenen tıbbi uygulamalardan yararlanmaya (örneğin, diyaliz) teşvik edilmektedir.
Kronik fiziksel hastalıklar tıbbi anlamda kontrol edilebilse de bu hastalıklarla yaşamak zorunda kalan hastalar ve aileleri birtakım zorluklarla baş etmek zorunda kalmaktadırlar. Hastalar örneğin, tedavi ve hastalığın gidişatı ile ilgili belirsizlikler, bedensel, duygusal ve sosyal değişiklikler, tedavinin yan etkileri, tedaviye uyumda zorlanmalar deneyimleyebilirler. Bunlar çok anlaşılır olsa da hastaların tüm yaşamını kökten etkileyebilir, karakterini, duygularını, dünyaya bakış açısını değiştirebilir. Bunlar yetmemiş gibi geçmişte yaşanan olumsuz yaşam deneyimlerini hatırlatabilir, bu deneyimlerin etkisini arttırabilir. Hatta kişiler hastalıklarını kabul etmekte ve anlamlandırmakta zorlanabilir. Hatta, bu şikayetlere rağmen bu hastalık deneyimleri kişileri geliştirebilir, güçlendirebilir.
İşte bu zorlukları azaltmak, bu zorluklara rağmen yaşamı zengin kılmak, kişileri geliştirmek ve ve güçlendirmek amacıyla kronik fiziksel hastalık tanısı almış kişilere ve ailelerine danışmanlık hizmetleri verilmektedir. Her bireyin hastalığını deneyimlenmesi bireye özgü olmakla birlikte kişiler arası bazı ortak şikayetler olabilir. Örneğin: